Orsol Hakkında

Türkiye ve Dünya Tarımında Solucan Gübresinin Önemi
Solucan gübresinin değerini ve ülkemiz tarımında önemini anlayabilmek için , ülkemizde yapılan tarımın genel durumunu değerlendirmek ve diğer ülkelerde yapılan tarım uygulamalarıyla kıyaslamasını yapmak gerekir.

Tarımımızdaki durumu değerlendirmek için önce şu tespitleri ortaya koyabilmemiz lazımdır.
- Ülkemizde yapılan tarım gelişmiş ülke standartlarında mı?
- Ülkemizde çiftçiler tarımdan gerçekten istediği şekilde kazanç elde edebiliyor mu?
- Ürettiğimiz tarım ürünleri ülkemizde ve dünya piyasalarında hak ettiği yeri ve değeri görebiliyor mu?
- Ürettiğimiz tarımsal ürünler kalite yönünden dünya standartlarını yakalayabiliyor mu?
Ülkemizdeki tarım sektörünü ve sektörde çiftçimizin durumunu incelediğimiz zaman cevapları ortaya koyabiliriz.

Çiftçimiz tarım alanında yoğun bir emek vermekte ama bu emeğin karşılığını hiçbir şekilde alamamaktadır.

Bunun bir çok sebebi bulunmaktadır.

Topraklarımız atalarımızdan bizlere emanet edilen birer fabrikadır. Ve de üzerinde makineleri olan, sahip olduğumuz bacasız fabrikalardır. Sorun ise bu fabrikaları verimli ve daha karlı hale nasıl getirebiliriz mantığıdır.

Bu kadar emek ve yoğun şekilde çaba sarf edilmesine karşın sahip olduğumuz bacasız fabrikalarımız neden kazanç sağlayamaz durumdadır?

Öncelikle birim alandan alınan ürün miktarlarıyla ilgili bir kıyaslama yapalım.

İyi tarım uygulamaları yapan ülkelere baktığımız zaman aynı büyüklükteki arazilerden bizim ülkemizde 1 oranında mahsul alınırken, iyi tarım uygulamaları yapılan ülkelerdeki arazilerde bizdekinin 1.5 hatta 2 katı oranında mahsul alınmaktadır.

Bizim ülkemizde mahsul zaten yeterli derecede hak ettiği değeri görmüyor. Mahsul değer görmediği gibi üstüne üstlük bir de araziden düşük rekoltede mahsul aldındığı zaman çiftçimiz tabi ki kazanç elde edememekte ve emeğinin karşılığını alamamaktadır. Sonuç “çok emek değersiz ve az mahsul” Temel hedeflerimizden birisi birim araziden almış olduğumuz mahsülün miktarını az masrafla artırmaktır.

Peki arazimizde üretmiş olduğumuz mahsulü düşük maliyetle nasıl artırabiliriz?

Çok miktarda kimyasal gübreler vererek mi?

Çok miktarda zirai mücadele ilaçları kullanarak mı? Tabikide HAYIR

İşte ülkemiz tarımında oynanmakta olan oyun burada başlamaktadır.

Ürün rekoltesinin artırılması düşük maliyetle yapılmalıdır.

Çiftçi ürünü en düşük maliyette, yüksek verimde ve kalitede elde etmesi gerekmektedir. Tarım da temel hedef bu olmalıdır.

Ülkemiz tarımı üzerinde 1940-1950 li senelerden beri büyük oyunlar oynanmaktadır. Yeşil devrim adı altında büyük oyunlar oynanmış ve bugünkü durumlara gelmiş bulunmaktayız.Yetmişli yıllarda tarımımızla dünya üzerinde kendi kendine yetebilen yedi ülkeden birisi olmakla övünürken, bugün dış ülkelerden saman, pamuk v.b. ürünleri ithal eden bir ülke durumuna düşürülmüş durumdayız.

Ülkesini seven duyarlı insanlar bunları iyi görüp analiz etme durumundadır.

Dünya üzerindeki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tarımsal uygulamaları incelendiği zaman, tarımsal üretimlerini iyi tarım uygulamalarıyla yaptıkları görülmektedir. Nedir peki iyi tarım uygulamaları ?

İyi tarım uygulamaları ; Çağın gerektirdiği şekilde teknolojiden ve makineleşmeden faydalanarak topraklarımızdan yüksek derecede mahsulü çevreye ve insanlığa zarar vermeden düşük maliyetle üretmektir.

Öncelikle bizim olup kaybettiğimiz topraklarımızı geri kazanmamız gerekmektedir. Peki topraklarımızı nasıl kaybettik ve bu duruma geldik? Bunu bizler kendi kendimize ve istemeden yaptık. Bizler bize oynanan bu kirli tuzağın farkına varamadan topraklarımızı bu hale getirdik. Çünkü buradaki amaç bizim onlara muhtaç ve devamlı bağımlı olmamızdı. Bunu bir şekilde başardılar. Diğer gelişmiş ülkelerde bulunan ilaç ve gübre kartelleri bizim üzerimizde oynadıkları bu büyük oyunlarıyla topraklarımızı kirletip zehirlediler. Bizleri ve gelecek nesillerimizi şimdiden kendilerine bağımlı hale getirmeyi başardılar. Topraklarımız senelerdir devamlı olarak verilen kimyasal gübre ve ilaçlarla ürün veremez hale geldi. Üretmiş olduğumuz ürünlerde devamlı olarak yeni hastalıklar ve zararlılar oluştu. Hastalıklar ve zararlılar çoğaldıkça her sene yeni ilaçlar çıkartarak topraklarımızı daha hastalıklı ve kendilerine bağımlı hale getirdiler.

Peki bu kısır döngüden kurtuluş nasıl olmalıdır?

Öncelikle topraklarımızı yıllar önceki eski doğal haline getirmemiz gerekmektedir. Topraklarımız eski doğal haline gelebilsin ki toprakta yetişen bitkilerimiz, ağaçlarımız daha az hastalansın, bitki ve ağaçlarımız daha az hastalansın ki biz bitkilerimize ve ağaçlarımıza daha az zirai ilaç verelim. Doğal, yüksek kalite ve verimde tarımsal ürünler elde edebilelim.

Bu olay anne sütü ile beslenen bebeklerin gelişimi gibidir. Anne sütünü almış nesiller daha sağlıklı ve hastalıklara daha dirençlidir.

Neler yapmalıyız da topraklarımızı daha verimli, sağlıklı eski doğal haline getirilmeliyiz?

Topraklar birer canlıdır, içlerinde milyonlarca canlı ve mikroorganizmanın yaşadığı bir yaşam alanıdır. Topraklarımızda kaybolmuş olan canlı ve mikroorganizmaları geri toprağa kazandırmamız lazımdır. Toprakta canlı olduğu zaman o toprak ürün verir.

Toprağa o yaşamı veren canlılardan en önemlisi solucanlardır. İçinde solucan yaşayan toprak canlı toprak demektir.

Dünya üzerindeki tarımın tarihsel yapısını incelediğimiz zaman

4000 bin yıl öncesinden Çinliler ve antik mısırlıların yaptıkları tarım uygulamalarında bu cevapları bulabiliriz.

Toprakta solucan ve solucan gübresi.

Solucan gübresi, 4000 bin yıl evvel Çin’den ve Antik Mısırdan bu yana önemini hızla pekiştiren ve İsrail de 30, Amerika’da ise 50 yıldır kullanılmakta olan organik bir gübredir.

Acaba neden solucan gübresi ?

Solucan gübresi ve solucan doğallık demektir. Toprağın organikleşmesi demektir. Eski zamanlardan çoğumuz hatırlarız. Solucan olan toprak yaşayan topraktır. Solucan olan toprakta yetişen sebze ve meyveler lezzetine doyamadığımız lezzetlerdir. Hep deriz ya nerede o eski tatlar ve lezzetler.

İşte bu yüzden solucan gübresi kullanılan topraklar o eski haline dönmüş topraklardır.

Topraklarımız şu anda tamamen vasfını yitirmiş, doğallığını kaybetmiş, ürün veremez hale gelmiş, ürün verse de tadı tuzu olamayan ürünler veren bir toprak haline dönmüştür. Topraklar hem ürün vermiyor, verse de kalite ve lezzetten yoksun ürün verir hale gelmiştir.

ABD, Avrupa birliği ülkeleri, ve İsrail tarımında yaklaşık 40-50 senedir bu gübreyi ağırlıklı olarak kullanmaktadır. Bizim ülkemizde ise hala ağırlıklı olarak kimyasal gübreler ve zirai ilaçlar tarımda kullanılmaktadır.

Ülkemizde yılda yaklaşık olarak 4-5 milyon ton gübre kullanılmakta olup kimyasal gübre ve türevlerini elde etmek için, yurt dışına döviz ödemekteyiz. Buda ülkemizde yüksek miktarlarda cari açıklar oluşturmaktadır.

İsrail solucan gübresi kullanmaktadır ve ufak bir ülke olmasına karşın dünya tohum ve tarım piyasasına hükmetmektedir.

Bizlerde her şeyden önce bu gübrenin ülkemiz tarımında kullanılmasını ve yaygınlaşmasını sağlamalı, ve zaman içerisinde ülkemizi dış devletlere gübre için para öder konumdan kurtarılmasını sağlamalıyız.

Solucan gübresi nasıl faydalar sağlıyor da topraklar verimli hale geliyor?

-Solucan gübresi kullanılan topraklarda toprak eski haline ve doğallığına kavuşur.

-Solucan gübresi kullanılan topraklar da bitki hastalıkları ve zararlıları minimum seviyeye düşer.

-Solucan gübresi kullanılan topraklarda ürün artışı ve kalitesi yüksek seviyelere yükselir.

-Solucan gübresi kullanılan topraklarda gübreleme maliyetleri minimum seviyeye iner.

-Solucan gübresi kullanılan topraklarda yetişen bitkiler olumsuz hava ve iklim şartlarından minimum seviyede etkilenir.

-Solucan gübresi ile yetişmiş bitki ve meyvelerde kimyasal ilaç kalıntıları ve zararlıları bulunmaz.

-Solucan gübresi kullanılan topraklarda su kullanımı minimum seviyeye iner ( gübrenin su tutma kapasitesinin yüksekliğinden dolayı )

-Solucan gübresi suyu havayı ve toprağı kirletmez, toprağı geri eski haline ve doğallığına kavuşturur.

Bu yukarıda saydığımız üç beş tane basit sebep bile bu gübreyi ülkemiz tarımına kazandırmamız için yeterli sebeptir.

Sonuç olarak bu basit canlılardan elde edilen gübre yeryüzündeki en kıymetli organik gübredir.

Bizlerde ülkemiz tarımında bu gübreyi kullanmalı, topraklarımızı kimyasal gübrelerin esaretinden bir nebzede olsa kurtararak sağlıklı, bol mahsul veren ürünler yetiştirerek çiftçilerimize bol kazanç sağlamalıyız. Ülkemiz tarımının geleceği solucan gübresinde saklıdır. Gerçektende solucan gübresi ülkemiz tarımı için kilit noktalardan birisi olmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke bunu görmüş ve tarımsal ürün üretimlerinde çok ileri seviyelere ulaşmışlardır. Üreticileri topraklarından gerçek anlamda kazanç elde eder konuma gelmişlerdir. Çiftçileri yaşam standartları bakımından bizdeki çiftçilerden çok daha ileri seviyelere ulaşmışlardır.

Bizlerin de ülkemiz tarımında bu gübrenin kullanılması ve tarımda hak ettiği yeri bulabilmesi için elimizden gelen tüm çabayı göstermemiz gerekmektedir. Senelerdir kandırılmış olan çiftçilerimiz tarımdan kazanç elde edilebileceğini görmelidir. Tarımdan para kazanılmaz düşüncesini yıkmalıyız. Çiftçimiz tarımdan kazanç elde etmeli ve Atamızın da söylediği gibi köylü efendimiz olmalıdır.

Gelecek nesillerden emanet almış olduğumuz topraklarımızı onlara temiz bir şekilde teslim etmeliyiz.

Bir avuç toprağı bile kimyasallardan kurtarıp bizlere dua etmesini sağlamamız gelecek nesiller için paha biçilemez bir kazançtır.

Neden Solucan Gübresi

orsol Toprak eski doğallığına kavuşur. Bu sigarayı bırakan bir insanın sağlığına kavuşması gibidir.

orsol Toprağa şifa verir, besin değerini artırır. Bitkiyi hastalıklara karşı korur,zirai ilaç kullanımı minimuma indirir.

orsol Bitkinin sağlıklı koşullarda büyümesini sağlar.

orsol Her bitki ve meyvede farklı olmakla beraber minimum % 20 ila % 70 arası mahsul artışı sağlar.

orsol Bitkinin alması gereken vitamin, element ,aminoasit ve büyüme hormonları bitkinin hemen alabileceği formda olduğundan dolayı bitki ve ağaçlarda erkencilik sağlar.Turfanda erken yetişen meyve ve sebzeler çiftçi için çok önemli bir kazanımdır.

orsol Gübrenin su tutma kapasitesinin yüksek olmasından dolayı su sarfiyatını minimuma indirir, su stresini azaltır. Bitkinin ve toprağın susuzluğa karşı direnci artar. Gereksiz sulama ihtiyacının önüne geçilir. Suda tasarruf sağlanır.

orsol Toprakta bulunan tuzu bitkinin kök kısmından uzaklaştırarak bitkiye zarar vermesini engeller.

orsol Kök direncini ve saçaklanmayı aşırı derecede artırır. Bunun sonucu olarak da bitki ve ağaçlar olumsuz hava şartlarından minimum düzeyde etkilenir.

orsol Solucan gübresi ile yetiştirilmiş sebze ve meyvelerde nitrat v.b kimyasal kalıntılar bulunmaz. Ürünler dış pazarlarda hak ettiği değeri bulur.

orsol Kök salınımını kolaylaştırır. Kök gelişimine yardımcı olur.

orsol orsol orsol orsol orsol orsol orsol orsol

orsol Yapraklar daha parlak ,yeşil ve büyük olur.Meyve oluşumunu hızlandırır..Meyvelerin içeriği daha çok şeker,mineraller ve vitaminler içerir.

orsol Bitkiler daha yeşildir. Çiçeklenme erken olur ve çiçeklenme fazladır. Erkencilik sağlanır.

orsol Yabani ot tohumu içermez, uygulanan topraklarda zararlı ot mücadelesi gerek yoktur.

orsol Kokusuzdur %100 ekolojik ve non-toksittir, yetiştirilmiş bitkilerde nitrat kalıntısı bulunmaz, suyu ,havayı ve toprağı kirletmez.

orsol İçeriğinde yüksek miktarlarda organik madde, humik asit, fulvik asit bulunmasından dolayı bitkiye ek gıda maddesi vermek gerekmez.

orsol Bitkiye gerekli olan tüm vitaminler, aminoasitler, büyüme hormonları ve enzimler gübrenin içerisinde doğal olarak ve bitkinin hemen alabileceği formda ve bol miktarda bulunmaktadır.

orsol Tohum çimlenmesini ve kök büyümesini artırır. Bitki bağışıklık sistemini harekete geçirir, beslenme döngüsünü etkinleştirerek bitkilerin daha fazla besin almasına katkıda bulunur.

orsol Her türlü bitki ve ağaçlarda istenilen miktarlarda uygulanabilir. Fazlası bitkiye kesinlikle zarar vermez.

orsol Organik tarım uygulamalarında organik gübre olarak kullanılabilir.

orsol Donmaya ve aşırı sıcağa karşı bitkide direnç sağlamaktadır. Çok sıcak olan ülkelerde ve aşırı soğuk olan ülke tarımlarında bol miktarlarda kullanılmaktadır. Düşük fotosentezle ilişkili sorunların üstesinden gelmeye yardımcı olur. Diğer bio uyarıcıların uygulanması ihtiyacını ortadan kaldırır. Böcek ilaçları, mantar ilaçları, bitki ilaçları ve gübreye olan ihtiyacı önemli ölçülerde azaltır.

orsol pastörizasyon sağlamaktadır.

orsol Zararlı mikroorganizma, virüs ve bakteri barındırmamakta olup zararlılarını yok etmektedir.

orsol Doğal büyüme hormonları ihtiva etmektedir.

orsol R03;Doğa dostu bir gübre olup, çevreyi ve doğayı kirletmez. Sağlıklı ve doğal beslenen nesiller yetişmesini sağlar.

Kurumsal
- Felsefemiz
  Ülkemiz bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Dünya üzerinde tarımsal açıdan kendi kendine yetebilen yedi ülkeden bir tanesi olmakla övünen bir ülke konumundayken, şu anda dışarıdan tarım ve hayvancılık sektöründe ithal ürün getiren bir ülke pozisyonundayız.
  
  Hayalimiz ve temel felsefemiz
  
  Ülkemizde yaşayan her bilinçli insanın istediği gibi Türk Tarımının ve Hayvancılığının eski güzel günlerine dönmesidir.
  
  Biz ORSOL ailesi olarak o günlerin geleceğini biliyoruz. Bizim çiftçimiz de bizim hayvancımız da emeğinden kazanç elde edecek, sağlıklı ve güzel günlere kavuşacaktır.
  
  Tarımımızın kurtuluşunun, topraklarımızın kurtuluşunun solucanda ve solucan gübresinde olduğuna yürekten inandık. Çünkü onlar insanlığın yararı için dünya üzerinde var olan ilk canlılardı. Kaybetmiş olduğumuz değerlerimizi geri kazanmak için temel ve yegane işimiz olarak ta bu işi benimsedik.
  
  BUNDAN DOLAYI GÜZEL ÜLKEMİZİN BEREKETLİ TOPRAKLARININ HER KARIŞINDA SOLUCAN GÜBRESİNİN KULLANILMASINI SAĞLAMALI ,VE BU UĞURDA BIKMADAN USUANMADAN DEVAMLI ÇALIŞMALIYIZ.
Ürünler
- Organik Solucan Gübresi
  ORGANİK SOLUCAN GÜBRESİ :
  
  KATI GÜBRE
  
  Fiyatımız------------------------------ 4 TL /kg
  
  25 Kg lık ambalajlarda -----------------100 TL
  
  - Gübremiz Safkan (Eisenia Foetida ) cinsi solucanlar kullanılarak, Tarım Bakanlığı gübre üretim şartname ve onaylarına uygun şekilde üretilmiştir.
  
  - Ürünlerimiz solucan humusu (vermikompost) değildir.Üretmiş olduğumuz ürün gerçek solucan gübresi (vermicast) olup , en az iki senelik bir üretim prosesinden geçerek üretilmiştir.Piyasada ucuz fiyatlardan satılmakta olan ve hızlı üretim yöntemleri ile kısa dönemlerde üretilmiş olan gübreler nihai kullanıcıya hiç bir fayda sağlamayacağı gibi ,aksine kullanılan bitki üzerinde baskılayıcı özellik yapacaktır.
  
  - Orsol solucan gübresini kullandığınız takdirde , tam ve istenilen şekilde gerçek solucan gübresinin tüm özelliklerini fazlasıyla göreceksiniz.
  
  Siparişleriniz 3 iş günü içerisinde Türkiye'nin her yerine kargo ile gönderilir.
- Sıvı Solucan Gübresi
  SIVI SOLUCAN GÜBRESİ
  
  Kendi safkan Kırmızı Kaliforniya solucanlarımızdan elde etmiş olduğumuz ,mikronize formdaki katı solucan gübresinden, özel üretim prosesleri kullanılarak elde edilmiş konsantre bir üründür.
  
  5 litre fiyatı --------------------- 50 TL
  
  20 litre ambalaj fiyatı ---------- 200 TL
  
  NOT:
  
  SIVI SOLUCAN GÜBRESİ SATIŞI İÇİN İLLERDE BAYİLİK OLUŞTURULMAYA BAŞLANMIŞTIR.
  
  BAYİMİZ OLMAK İSTİYORSANIZ İLETİŞİME GEÇİNİZ.
- Kırmızı Kaliforniya Solucanı
  KIRMIZI KALİFORNİYA SOLUCANI ( EİSENİA FOETİDA )
  
  Amatör tarzda ( hobi ) veya profesyonel tarzda solucan gübresi üretimi yapmak isteyen kişi ve kurumlara
  
  - Solucan temini (kendi üretimimiz olan safkan eisenia foetida cinsi solucanlardır.Gübre üretimi için , ülkemiz iklim ve şartlarına en uygun olan solucan cinsidir)
  
  - Teknik destek ( gübre üretimi gerçekleşene kadar )
  
  - Pazarlama konularında danışmanlık
  
  - Üretim projelendirmesi
  
  gibi hizmetler firmamız tarafından verilmektedir.
  
  Öncelikle solucan gübresi üretim işine başlamak isteyenlerin Orsol organik solucan gübresi üretim tesisini yerinde ziyaret edip bilgi almaları önemle rica olunur.Tesisimiz devamlı olarak ziyaretçilere açıktır.(Önceden randevu alınması rica olunur).
  
  Bu sektöre adım atıp bu işi yapmak isteyen kişi ve kurumlar temin edecekleri solucanların kesin olarak safkan solucanlar olması gerekmektedir.Aksi takdirde istenilen şekilde bir üretim prosesi gerçekleştirilemez. Ondan dolayı piyasada çok düşük fiyatlara satılmakta olan (ahır altlıklarından ve bu gibi yerlerden toplanan ) solucanlara itibar edilmemesi gerekmektedir.Bu işi uzun zamandır yapmakta olan,sektöre gönül vermiş ,yegane işi bu olan ,resmi yerlerde kayıtlı olan firmalar tercih edilmelidir.
  
  FİYATLARIMIZ
  
  - Perakende satış fiyatımız 0,12 TL /adet
  
  -100 bin adet fiyatı --------------------------------- 0,8 TL / adet--------------- 8 000 TL
  
  NOT :
  
  - Solucan satışlarında teslimatlarımızda solucanlarımız yataklarıyla beraber verilmektedir.Solucan yatakları solucanlarımızın yaşamakta oldukları ortamlar olup,yataklarıyla beraber taşınmayan solucanlarda ölüm riski,çoğalma sorunları ve yeni ortamına adapte olamama gibi sorunlar çıkmaktadır.
  
  - Solucanlar Mersin'deki kendi üretim çiftliğimizde yetiştirmiş olduğumuz safkan Kırmızı Kaliforniya Solucanı ( Eisenia Foetida) cinsi solucanlardır.
  
  Bu fiyatlar Mersin çiftlik teslimi fiyatlar olup, nakliye alıcıya aittir
  
  Solucanların yataklarına yerleştirilmesi ve gübre üretimi gerçekleşene kadar geçen süre için teknik destek firmamız tarafından taahhütlü olarak sağlanmaktadır.
İletişim
- İletişim
  ORSOL
  
  ORGANİK SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİM ÇİFTLİĞİ
  
  HEBİLLİ KÖYÜ MEVKİİ AKDENİZ / MERSİN
  
  0 324 455 30 55 0 551 447 48 00
  
  info@orsol.net - orsolgubre@hotmail.com
  
  -- MERSİN TESİS İLETİŞİM : 0 551 447 48 00
  
  -- GÜBRE SATIŞ - PAZARLAMA
  
  ZİRAAT MÜHENDİSİ MUHAMMET KORKMAZ
  
  GSM: 0 507 215 32 31
- İletişim Formu

Medya

Basında Biz

Çukurova Gazetesi - 20 Şubat 2017

Haber Detay

orsol

Solucan gübresiyle tarıma hayat veriyor

19.02.2017 13:58:42

R03; orsol

Mersinli bir girişimci ürettiği organik solucan gübresi ile Çukurova bölgesinde lider konuma geldi. Ürettiği ürünle ilke imza atan Orsal Gübre firmasının kurucusu Fatih Değerlier Mersin, bölge ve Türkiye’nin farklı illerine organik solucan gübre dağıtarak, tarımın kalkınmasına da katkı sunuyor.

Bu gübreyi kullanan üreticilerin hem toprakları korunuyor hem daha fazla ürün alıyorlar hem de ürünler kimyasallardan uzak kalmış oluyor. Türkiye’nin zengin toprakları bakımından bir tarım ülkesi olduğunu belirten Değerlier, “Kimyasal gübreleri Türk tarımına ve çiftçisine en büyük ihanettir” diyor.

Özel Haber Gencay Olcan

Ülkemizde yıllık beş milyon ton kimyasal gübre kullanılıyor. Gübre türevlerinin çoğunluğu petrol gibi dışarıdan geliyor ve çok yüksek paralar ödeniyor. Bu kimyasallar yağmurla yer altı sularına, yediğimiz ürünlerle direk vücudumuza geçiyor. Çukurova bölgesinde tarımın kalkınmasında öncü olan Orsol Gübre, çiftçilerin dertlerine deva oluyor. Kimsayal gübrelerin bahçelerdeki toprağa ve yetişen mahsule zarar vermesi dolayısıyla çiftçiler bu durumdan şikâyetçi olduklarını dile getiriyorlardı. Solucan gübresiyle basit, kalıcı, ucuz ve çok bir masrafla çiftçiler, bundan sonra kendi organik gübresini üretebilecek.

“ÇUKUROVA BEREKETLİ TARIM ARAZİLERİNE SAHİP”
Orsol Gübre, kimyasal gübrelerin azaltılması, toprağının canlılığını geri kazanması adına solucan gübresi üretimine öncü oldu. Ülkede bu işle uğraşan ve ilgilenen firma ve kişi sayısı bir elin parmakları kadar olduğunu ifade eden Orsol Gübre’nin Kurucusu Fatih Değerlier, “Solucan gübre üretimi iş kolu olarak çok yeni, üreten kişi çok az ve bizim yaşadığımız bölge ise uçsuz bucaksız tarım arazilerine sahipti. Çukurova gibi bereketli tarım arazilerine sahip bir bölgede yaşamam benim için büyük bir şanstı. Bu yeni ve ilerici iş fikri karşısında kısa bir araştırma sonunda gördüm ki bu solucan gübresi çok kıymetli bir değerdi, ülkemiz ve tarımımız için bu çok değerli ve kıymetli olan ürünün bölgemde ilk üreticisi olmak bizi daha da heyecanlandırıyordu” dedi.

“KİMYASAL GÜBRELERİ TÜRK TARIMINA VE ÇİFTÇİSİNE EN BÜYÜK İHANETTİR”
Türkiye’nin zengin toprakları bakımından bir tarım ülkesi olduğunu belirten Değerlier, sözlerine şöyle devam etti: “Ama ne yazık ki bazı yanlış uygulamalar ve politikalardan dolayı tarımımızda büyük oyunlar oynanmış ve tarımsal üretimde kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden birisi iken, çeşitli çıkmazlara sokulmuştur. Topraklarımız bereketli, çiftçimiz ve insanımız çalışkan ve zeki, üretiyor ama para kazanamıyor. Ülkemiz ekonomisi milyarlarca dolar cari açık verirken, çiftçimizin üretmiş olduğu zirai ürünler çiftçiye parasal olarak kazanç sağlamazken üretimi petrokimya sanayine dayanmakta olan kimyasal gübreleri ve zirai ilaçları kullanmak bence Türk tarımına ve çiftçisine en büyük ihanettir.”

orsol “SOLUCAN GÜBRESİ TARIMSAL ÜRETİMDE BİR LOKOMOTİF ROL ÜSTLENMİŞTİR”
Geçmişte dünyada yaşanmış tarım kalkınmalarından bahseden Değerlier, “Küba’da atmışlı yıllarda Fidel Castro Amerika’nın uygulamakta olduğu ekonomik ambargoyu ülkesinde tarımı teşvik ederek, gelişmesini sağlayarak delmeyi başarmış olup, tarımı kalkındırmasının temel başarısındaki ana faktör solucan gübresi olmuştur. Bunlar ve bu gibi örnekler ülkemiz tarımı için bertaraf edilmemesi gereken örneklerdir. Bugün Küba gibi birçok ülke, tarımda temel kalkınmayı solucan gübresi ile yakalamış ve solucan gübresi tarımsal üretimde bir lokomotif rol üstlenmiştir. Bu tip tarımsal ilerlemelere örnek olarak İsrail veya Hollanda gibi ülkeler üst sıralarda sayılabilir” diye konuştu.

“AMACIMIZI BİRİM ALANDAN ALMIŞ OLDUĞUMUZ MAHSULÜ ARTIRMAK”
Ülke tarımında üretimde temel mantığın tarlaların, bahçelerin, kendi kurdukları fabrikası olması gerektiğini savunan Değerlier, “Sadece bizlerin şahsının değil, tüm ülkemizin, geleceğimizin, çocuklarımızın birer fabrikasıdır. Bizim amacımız bu fabrikaları kazanç sağlar bir hale getirmektir. Kazanç sağlamak ise birim alandan almış olduğumuz mahsulü artırmak, bunu artırırken de kaliteli sağlıklı ve insana zarar vermeyecek zirai ürünler yetiştirmektir. Bence bunu tarımımızda sağlayacak ve ivme kazandıracak yegâne ürün solucandan elde edilen gübredir. Bu gübreyi ülkemizin her iline, kasabasına, mezrasına kadar tanıtmalı, çiftçisine kullandırmalıyız” diye ifade etti.

“ÇİFTÇİ, KENDİ GÜBRESİNİ KENDİSİ ÜRETMELİDİR”
Üzerilerine vazife olan bu kutsal görevi yerine getirmek için gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Değerlier, çalışmaya da devam edeceklerini belirtti. Değerlier, “Orsol Gübre ailesi olarak Çukurova bölgesinde öncü olmak bize bir vazife yüklemişti. Bu yüzden her gördüğümüz kişiye, çiftçiye, üreticiye bu ürünü ve sektörü anlattık ve anlatmaya da devam ediyoruz. Bizler için çiftçimizi kalkındıracak bu ürünü yaygınlaştırmalı ve her çiftçimizin kullanmasını sağlamalıyız. Orsol Gübre ailesi olarak şu ana kadar ülkemizin birçok bölgesinde onlarca kişiye bu kıymetli ürünü ulaştırdık, onlarca bu işi yapmak isteyen girişimciye ön ayak olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Her çiftçimiz bu ürünü kullanmalı ve hatta gelişmiş ülkelerdeki gibi kendi gübresini kendisi üretmelidir” ifadelerini kullandı.

“BU TOPRAKLAR BİZİM”
Hayalinin çiftçilerin bu ürünü kendilerinin üreterek tarımsal harcamalarda minimum masraf etmesi gerektiğini söyleyen Orsol Gübre Kurucusu Fatih Değerlier, “Bu ve bu gibi örnekler her il, kasaba ve köylerimize kadar yaygınlaştırılmalıdır. Ülkemiz tarımı da tarımla başarıyı ve kalkınmayı yakalamış olan ülkeler gibi başarmalı ve bu amaç için topyekûn bir tarımsal seferberlik başlatılmalıdır. Bizde Orsol ailesi olarak bu heyecan ve şevki iliklerimize kadar hissediyoruz. Çünkü bu topraklar bizim. Milyarlarca senedir bu topraklar insanlığı nasıl doyurduysa, daha milyarlarca senede doyurmaya devam edecektir elbette. Ama bizler çocuklarımızdan devraldığımız bu kutsal emaneti kirletmeden sahip çıkarak koruyabilirsek eğer, bizler için bir avuç toprağın dua etmesi yeter düsturu ile yola çıktık ve hayatımız boyunca da bu düsturumuzdan hiç ayrılmayacağız” diye konuştu.

“ÜRÜNLER PAZARDA HAK ETTİĞİ DEĞERİ YAKALADI”
Mersinin seracılık ve tarım cennetini olduğunu kaydeden Değerlier, Adanalıoğlu kasabasından şöyle bir örnek verdi: “Yakın zamanda Mersin merkeze bağlı Adanalıoğlu kasabasında kurmuş olduğumuz bir üreticimizi örnek vereyim. Bu üreticimizin yaklaşık 300 dönüm civarında bir arazisi bulunmaktadır. Bu arazide seracılık, narenciye, nektarin vb. üretimler yapılmaktadır. Yaklaşık olarak bu arazilerin senelik ortalama 100-120 ton civarı organik gübreye ihtiyacı bulunmaktadır. Bu üreticimiz bize müracaat etmiş ve 3 senelik solucan gübresi kullanımından sonra kendi gübresini kendisi üretmeye başlamıştır. Yaklaşık 40 metrekare gibi solucan gübresi üretim sisteminde, yüz bin lira gibi bir yatırımla kendi gübresini üretir pozisyona gelmiştir. Çiftçimiz yapmış olduğu yatırımının karşılığını bir sezon gibi kısa bir sürede alıp sağlıklı kaliteli ürünler yetiştirip ve pazarda hak ettiği değeri yakalamış ürünler yetiştirmiş olacaktır.”

“ÜRÜNLERİM FİLİZLENDİ”
Solucan gübresi ile beraber kimyasal gübre kullanımını azalacağını berlirten Adanalıoğlu’nda çiftçilik yapan Mustafa Şakir Canbolat, kendi gübresi üretebileceğini söyledi. Solucan gübresini deneme amaçlı olarak bahçesinde kullanan Canbolat, şunları söyledi: “Bir iyi bir de kötü mahsul aldığım tarlalarım vardı. Ben de kötü mahsul aldığım tarlaya solucan gübresini döktüm. Aradan on gün geçince kötü olan tarlam iyi olan tarlamdan daha verimli bir hale geldi. Ürünlerimin filizlenmesi, tane tutması ve çatallaşmasını çok iyi yönde etkiledi.” Solucan gübresiyle nasıl tanıştığını anlatan çiftçi Canbolat, “Fatih Bey, benim komşum tesadüf olarak oturduk, işini sordum ondan sonra anlattı bana, gidip tesisini gördüm. Deneme olarak aldığım solucan gübresini serada biberde uyguladım ve 15 gün sonra ürünlerimde verimli bir artış sağlandı” dedi.

orsol “ÖMÜR BOYU BİR SERMAYEM OLDU”

Kimyasal gübrelerden çektiği sıkıntıları anlatan çiftçi Canbolat, “20 TL’lik bidonlar bize 200 TL’ye satılıyordu ve hiçbir verim sağlamıyorduk. Kimyasal gübreler toprağımızı çürütüyordu. Çiftçi kandırıla kandıra bitmiş bir durumdaydı. Ama artık bir senelik gübre parası bana ömür boyu bir sermaye olacak” diye konuştu.

“SOLUCAN GÜBRESİYLE TOPRAK CANLANIYOR”
Türkiye’de tarımın canlanmasının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Değerlier, “Hayvansal gübreyi solucana yedirtip kullanmanın sebebini şöyle açıkladı: “Hayvansal gübrenin içerisinde bulunan kimyasal maddeler bahçedeki birçok ağaca ve toprağa zarar verebiliyor. Solucan bunu kendi bünyesinde arıtıp faydalı hale getiriyor. Solucanın kendisi de bazı enzimleri içine koyduğu için bir nevi ikinci bir iyileştirme yapıyor. Siz toprağı azot ve amonyum nitrat verseniz de toprakta verim oluşmuyor ve kimyasal gübreye boşuna para vermiş oluyoruz. Yaptığımız temel işlem 30 metrelik makinelerde fermente edilmiş inek gübresini solucanlara yediriyoruz ve solucanın gübresini alıyoruz. Yaklaşık 2 milyon adet solucanla senede 100-120 ton gübre üretimi gerçekleştiriyoruz.”

“TARIMDA SAĞLIKLI ÜRÜNLERİN YETİŞMESİ ÇOK ÖNEMLİ”

Burada üretilen tesis ile Çukurova bölgesi başta olmak üzere tarımda sağlıklı ürünlerin yetişmesi bakımından çok önemli olduğunu söyleyen Değerlier, “Kimyasal gübre azalırken toprakta canlılık başlayacak. Beyaz sinek hastalığı yüzünden yurt dışına gönderilen ürünler geri gelmeyecek. 2 milyon gelen solucan yumurtlayacak ve çoğalacak 3 milyon olacak ve daha çok gübre üretimi sağlanacak. Biz Orsol Gübre ailesi olarak, Türkiye’de tarıma verilen değerin solucan gübresiyle beraber daha yüksek olacağını söylüyoruz” diye sözlerini bitirdi.

Kaynak: http://www.cukurovagazetesi.com/solucan-gubresiyle-tarima-hayat-veriyor-28422.html

Çukurova Gazetesi - 22 Şubat 2017

Haber Detay

Ramazan Eyceoğlu

Solucan Gübresi

21.02.2017 16:11:18

Yetmişli yıllarda kendine yetebilen az sayıda ülkeden biri iken şimdilerde birçok gıdayı ithal ediyoruz. Bunun çok açıklaması olabilir. Ama ortada elle tutulur bir gerçek var. Artık iyi tarım yapamıyoruz, dolayısı ile ürünlerimizi satamıyoruz ve sağlıklı beslenemiyoruz. Küçücük Hollanda, İsrail, Küba gibi ülkeler bize taş çıkartıyor. Hem de bizim gibi zararlı kimyasal gübrelere milyar dolarlar vermeden, ağırlıklı olarak solucan gübresi kullanarak. Bunu devlet biliyor, üretici biliyor, tüketici de biliyor. Projelerden söz ediliyor, çok şey konuşuluyor ama bir türlü çözümler üretilemiyor. Birçok konuda olduğu gibi bu konu dada üstümüze ölü toprağı serpilmiş gibi. Fakat kişisel gayretlerle elini taşın altına koyan birkaç vatansever zor şartlarda solucan gübresi adına güzel işler başarıyor. Ülkemiz tarımının geleceğinin bu küçücük solucanlara bağlı olduğunu da biliyoruz.

Solucan gübresi ve Fatih beyi iki yıl önce tanımıştım. O günlerde Fatih beyin kişisel gayretine saygımdan bir makale yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde kanserle ilgili araştırma yaparken, Fatih beyin solucan gübresi serüveni aklıma geldi. Aradım ne yaptığını, tesisi yenileyip yenilemediğini, yeni bir şey olup olmadığını sordum. Niğde projesinden bahsetti. Kim bunlar, nasıl bir iş yaptınız yazılı bir doküman var mı, nasıl öğreniriz deyince. Harun beye telefon etmiş. Durumu anlatmış. O da bana hikâyesini kaleme almış, gönderdi. Basit bir yazı ama etkilendim. Gelen dokümanı noktalama dışında bir değişiklik yapmadan sizlere sunuyorum. Etkileneceğinizi umuyorum. 20 ŞUBAT 2017

“ÜZERİNDEN KUŞ UÇMAYAN TOPRAKLAR

Evet, yazımın başlığı bu. ÜZERİNDEN KUŞ UÇMAYAN TOPRAKLAR, peki neden böyle diyorum? Ben, Harun . Niğde iline bağlı Edikli Kasabasında ikamet ediyorum. Bulunduğum bölgedeki insanların neredeyse tamamının yaptığı gibi bende patates ekip kaldırıyorum. Kırk yıldır kasabamızın yegâna geçim kaynağı patatestir. Patates dışında çiftçinin para kazandığı başka bi ürün neredeyse yoktur. Hal böyle olunca topraklarımızda kırk yıldır patates ekiliyor. Hayal meyal hatırlıyorum çocukluğumda tarlalarımız çok verimliydi. Bin metre kare yerden beş ton patates kaldırılırdı. Yıllardır kullanılan kimyasal gübre ve ilaçlar, içeriğindeki zararlı maddeler yüzünden hem topraklarımızı bitirdi, çoraklaştırdı. Hem de maliyetleri yüzünden çiftçilerimizin belini büktü. Öyle bir büktü ki birkaç yıl önce kasaba nüfusumuz sekiz bin kişi iken şimdi üç bin beş yüz kişi kaldı. Artık insanlar çiftçilik yapmaktansa sigortasının yattığı asgari ücret alabileceği bir yerde çalışmak için kasabayı terk ediyorlar. Ben internette araştırma yapmayı seven birisiyim. İki yıl önce gördüğüm bir haber üzerine solucan gübresini araştırmaya başladım. Okuduklarım tamda aradığımız şeyin solucan gübresi olduğunu anlatıyordu. Bizim kimyasallarla kirletilmiş, “kirletilmiş” diyorum çünkü çiftçilerimiz bi söylenti üzerine topraklarımıza çamaşır suyu bile attılar. O kadar kimyasal kullandılar ki yazımın başlığındaki ifade gerçek oldu. İlaç atma zamanlarında tarlanın üzerinden geçen kuşlar düşmeye başladı. Evet, maalesef acı ama gerçek durum bu kadar vahim. Peki, solucan gübresi neden tamda bizim aradığımız ürün? Çünkü Bizim yaptığımız, iki yıllık denemeler sonucunda solucan gübresi kullanılan topraklarda kimyasal gübre ve ilaçlara neredeyse gerek kalmıyor. Solucan gübresi hem verim artışı hem de bitki hastalıklarına karşı bitkilerimizi koruyan bir ilaç vazifesi görüyor. İki yıldır bin metre karede yapmış olduğum denemeler den bu sonuca vardım. Hem bölgemizde en yaygın patates hastalığı olan uyuz ve kanser hastalığını, sadece solucan gübresi kullanarak yüzde yetmişten fazla iyileştirdik. Hem de ürünlerimizde yüzde otuzdan fazla artış sağladık. Ben inanıyorum ki bu yılki denemelerimde hem bu hastalıklar tamamen ortadan kalkacak hem de verim artışı yüzde yetmişten bile çok olacak. Çünkü solucan gübresi topraklarımızı tedavi ediyor ve eski verimli haline getiriyor. İki yıl önce yaptığım ciddi araştırmalar sonucunda Mersinde kurulmuş ORSOL solucan gübresi üretim çiftliğini buldum. Sahibi FATİH DEĞERLİER. Fatih bey gerçekten samimiyetle çiftçiler için çalışan, bizlerin minimum masrafla maksimum verim almamız için gecesini gündüzüne katan bir insan. Ondan almış olduğum 200 kg katı solucan gübresini bin metre kareye tabandan, ürünü ekmeden uyguladım. Patatesi toprağa ekmeden sıvı solucan gübresi ile yıkadım. Daha sonra çapa döneminde bir uygulama, çiçek döneminde bir uygulama yaptım. Toplamda kullandığım sıvı solucan gübresi ise sadece 3 litre. Sadece diyorum çünkü daha önceki yıllarda kullandığımız gübre ve ilaçların hesabını tutamıyorduk bile. Bence solucan gübresi biz çiftçiler için bir mucize. Solucan; biz çiftçilere Rabbimin bir hediyesi. İnşallah bundan sonra bütün ürünlerimi solucan gübresi ile yetiştirip hem kendim için daha az maddi giderlere yol açıp, hem de ürünlerimi insanlara gönül rahatlığı ile satabileceğim. Bana yaptığım bu çalışmalarda desteklerini esirgemeyen Fatih beye teşekkürlerimi sunarım.

Sosyal Medya Hesapları

Facebook